3 Mayıs 2009 Pazar

ah marjinallik

Bu ülkede sadece Türkler Ermenileri, Sünniler Alevileri öldürmüyor. Bir baba eşcinsel olduğu için oğlunu öldürebiliyor ya da birbirini hiç tanımayan insanlar cellât ve kurbana dönüşebiliyor sırf biri transseksüel diğeri sözüm ona “erkek” olduğu için... Türkiye’de azınlıklar ve ''marjinaller'' tek tek avlanıyor ve yok edilmek isteniyor.
Kimin çizdiği belli olmayan bir çizgiyi aştıkları için. Fakat “var olmak çizgiyi aşmak demektir”. Hepimiz ısrarla aşıyoruz o çizgiyi ve devam edeceğiz... Kimimiz dinimizle, kimimiz dilimizle, kimimiz de cinsel yönelimimizle! Arat Dink 14.11.2008’de Taraf’ta yayınlanan “Yokluğum Türk Varlığına Armağan Olsun” başlıklı yazısında Türkiye’de yaşayan azınlıkların en temel sorununa işaret ederek düşüncelerimizin sözcüsü oldu. Türkiye’de farklı kökenlerden gelen insanlar _yok edilmek isteniyor. Hrant Dink cinayeti bu durumun en bilinen örneğiydi. Azınlık grubu mensupları okulda, işte ayrımcılığa maruz kalıyor; kendi dilini konuşmak, kendi inançlarına uygun bir eğitim almak gibi temel hak ve hürriyetlerden mahrum ediliyorlar. Ayrıca tarih sayfalarında düşman gösteriliyor ya da görmezden geliniyorlar. travesti marjinal mi Ayrımcılığın vardığı son noktaysa nefret cinayetleri oluyor. Bu ayrımcılık süreci halklar arası anlaşamamazlıklar dan ziyade resmi tarih anlayışının insanları yanlış bilgilendirmesi, siyasilerin ayrımcı ve düşmanca söylemleri, azınlıkların yasal haklarının tanınmaması gibi formel yollarla gerçekleştiriliyor. Öte yandan bir grubu kendi kimliğinden sıyrılmaya zorlamanın en bilinen yolu, yani “yok etme” yöntemi de bireysel ya da organize cinayetlerle meydana geliyor. Toplumun azınlık gruplar hakkındaki olumsuz düşüncelerinin şekillenmesinde ise yine milletvekillerinin, ordu mensuplarının hatalı konuşmaları, provakasyon lar ve kötü eğitim gibi nedenler yer alıyor. Türkiye’de Kürtler, Ermeniler ve Aleviler nefret cinayeti mağdurluğu, düşünce suçu davaları ve çeşitli hak ihlali haberleriyle en çok gündeme gelen azınlık grupları arasında bulunuyor. Peki ya “marjinal ler”? İnsan hayatı, duygu ve yönelimleri bir çizgiyle sınırlandırılabilecek kadar basitmiş gibi çizgiyi aşanlara marjinal deniyor . Gey, lezbiyen, travesti ve transseksüel bireyler, vicdani redciler hep bu marjinal olarak nitelenen gruba dahiller. Marjinallerin sayıları azınlıklardan da az olmakla -ya da öyle görünmekle- birlikte en çok ezilen ve zarar gören grup da yine onlar. Bunun sebebiyse çoğu zaman örgütlü olmamaları ve toplumsal yapıyı oluşturan ataerkillik, erkeklik, evlilik, askerlik gibi temel kavramları sarsan varoluşları. Haliyle, eşcinsellik gibi marjinal bulunan yönelimler çoğu zaman ezilen sınıflar içinde bile tabu olarak görülüyor. Örneğin, Türkiye’deki sol örgütlenmelerin çoğunun homofobik oluşu ve istanbul travestileri

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder